Sylvan Esso’s Immersed In ‘Free Love’

Yaklaşan albümlerinden çıkacak “Rooftop Dancing” adlı şarkı, New York yazlarına ithafen yapılmış belki de en güzel örnektir. Parça, stüdyoları inşa edilirken duydukları bir testere sesini içeriyor. Ayrıca, Meath’in çocukluğundan hatırladığı çift ip atlama şarkısı “Pizza Pizza Daddy-O”nun bir klibini bulup entegre ettikleri diğer şarkı dünyalarına da tamamen dalmış durumda.

Sylvan Esso’nun üçüncü albümü, Free Love, 25 Eylül 2020'de çıkıyor. Enerjik ve sarmalayıcı bir albüm olan Free Love, asla telaşlı değil - ilan ediyor ve yüceltiyor. Duygulara dikkat çeken elektronik dans müziği, atan bir kalp ile yönlendirilmiştir.

“Nereye gittiğini düşünmeden yazmaya başlıyorsun; o an yaşadığın duygusal duruma tepki vermeye çalışarak başlıyorsun,” diyor Sanborn. “Yavaş yavaş bir albüm geliştirirken, yavaş yavaş daha fazla an ve daha çok iş birikimi elde edersin ve ancak o zaman geriye dönüp baktığında genel anlamda ne hakkında yazdığını anlayabilirsin.”

Free Love taze ve diri hissediliyor çünkü kesip atacak yağ yok. Meath ve Sanborn bilinçli yazarlar ve prodüksiyondan ne zaman geri çekileceklerini - ya da aşırıya kaçtıklarında geri çekilmeleri gerektiğini - biliyorlar ve şarkının serbest bırakılmasına izin veriyorlar. Sanborn, geri çekilme zamanını bilen Meath’i üç daha sade parça olan “What If,” “Free,” ve “Make It Easy” üzerinde en belirgin şekilde görebileceğiniz bir yetenek olarak övüyor.

“İnsanları gerçekten dinletip ne söylediğinizi anlamalarını sağlama yolu, mümkün olan en net şekilde en kısa sürede ifade edecek bir yol bulabilirseniz, başarabilirsiniz,” diyor Meath. “Buna kesinlikle inanıyorum ve bana birinin fikrini dört farklı şekilde aynı anda söylediğinde ilgimi kaybettiren hiçbir şey yok.

Her şarkı, aşk temaları etrafında dönen ama asla doğrudan olmayan başka bir dünyaya heyecan verici bir giriş. “Ferris Wheel” kendine güvenli ve cüretkar bir şekilde öne çıkar; “Train,” “Pop müziği beni delirtiyor / Dört dörtlük / Ve yollar değişmeye devam ediyor” diyerek kendini kurnazca ifade eder ve ardından, biraz daha eğlenceli bir şekilde ekler, “Bu bir elektrikli kaydırak benim DM’lerimde.”

“Genellikle sadece enerjik bir itki arıyoruz, bir tür his, ve insanlara vermek istediğimiz hissi konuşarak, ses fikirlerini buluyoruz,” diyor Meath.

Itki mükemmel kelime: Free Love üzerindeki parçalar birbirine zıplar, asla sert değil ama her zaman motive. Etki sakız gibi değil, neon gibi. “Runaway” ve “Rooftop Dancing” amansızca sıcak ve aslında şarkıyı çalan bir FM vericisinin kaydı olan daha hırçın “Free,” yararlılıktan kaçınarak içtenlikle düşünür: “İnsanlar her zaman bana sorar / Herkesi sevmek nasıl bir şey.” Parça, Sanborn ve Meath arasındaki “Seni seviyorum” değişimiyle başlar - 2013'ten beri müzikal olarak ortaklar ve sonrasında evlenmişlerdir.

“Kayıt kesinlikle insanları sevmeyi anlamakla ilgili ama bunu böyle söyler söylemez, bu fikrin hassasiyetini eziyorsun,” diyor Meath.

Bir albümün adı Free Love olduğu kadar, albüm hakkında kaçınılmaz, kolay bir etiketle sınırlanamayan bir şey var: Sizi içeri alır ve nasıl duyduğunuzu karar vermenize izin verir.

Bu, grubun Full Frontal with Samantha Bee gösterisindeki performanslarına pek benziyor. Şişkin kollu elbise ve beyaz spor ayakkabılar giymiş olan Meath, şarkıyı açık bir kamyonetin arkasından kablolu bir mikrofonla söyleyerek yavaşça bir çiftlikte dolaşıyor. Köpekler ve bir domuz kamyonetin yanında koşuyor. Meath şarkı söylerken biraz hayvanlara biraz da bize doğru hareket ediyor.

Tıpkı hayvanlar gibi, biz de kamera onu takip ederken ve kamyonetin topraktan geçerken onu izliyoruz. Meath bizi sürekli ileriye çağırıyor, kamyonet toprakta ilerledikçe. Onu görebiliyoruz, onu duyabiliyoruz ama ne kadar gitsek de ona asla tam anlamıyla yaklaşamıyoruz. Ve tüm bu çekişmeyle, tek istediğimiz bu.

Üstteki fotoğraf Elizabeth Weinberg tarafından