The Books’un müziği geldiğinde, tam olarak bu tür dayanılmaz bir his, albümü bu kadar çok övgü almak için kazandırmıştı. O dönem başka ses ya da stillerle bağlantılı olmadığı görünüyordu ve Zammuto, Pitchfork’ta Mark Richardson’ın 8.4’lük gözleminin The Books’un kariyerini başlatmakta çok etkili olduğunu kabul ediyor. Richardson, The Books hakkında hala keşfedilmeyi bekleyen büyük bir gizem olduğunu çok iyi yakalamıştı. Albüme daldığında ve yönünü bulduğunda, freak folk, musique concrète, elektro-akustik neo klasik ve kafe bağımsızlığının ortaya çıktığını görürsün. Ama şarkılar, müziğin her ölçüsünün milyonlarca kum tanesinden yapılmış bir replikası gibi biçimden biçime kayar.