yazan John Lora
\nEğer bir Wii U'nuz varsa, muhtemelen bu oyunu da almışsınızdır, eğer yoksa, ne ayıp! Başlangıçta birkaç sorun olsa da, Splatoon, 2015'in en iyi ve en yaratıcı üçüncü şahıs nişancı oyunlarından biri haline geldi. Bu başlangıçta bir şok olabilir, çünkü Nintendo ve nişancı kelimeleri genellikle sık sık bir araya gelmez, ancak bir araya geldiklerinde büyük bir patlama yaratabilirler, tıpkı Metroid Prime gibi. Bu sefer, özellikle de bir badass uzay kiralık katil olarak uzaylıları avlayan biri değilsiniz: Splatoon'da, mürekkep atan karikatür tarzı bir ahtapot çocuğusunuz. Yani... sadece biraz farklı.
\nSplatoon'nun ana oyun modu, çok oyunculu bir ortamdır ve amacınız, karşı takımınkinden daha fazla boyayla haritayı kaplamaktır. Mekanik, iki ayaklı bir ahtapot çocuğundan, yüksek hızda boyada yüzebilen bir ahtapata dönüşmenize olanak tanır; bu, hızlı taşıma sağlamaktan ve düşmanlarınıza yaklaşmaktan kolaylaştırır. Bu oyun parlak, renkli, yaratıcı, rekabetçi ve gerçekten eğlenceli. Tek sorun, çok oyunculu bir nişancı olarak, melodilerin hızla sıkıcı hale gelmesidir; ama ben buradayım, bu kaşıntıyı kaşımak için.
\nSplatoon'nun tonu, animelerdeki bazı temaları hatırlatıyor. Örneğin, kazananı duyurmak için bayrak sallayan skorlama kedisi, beni Dragon Ball'dan Korin'e hatırlatıyor. Bununla birlikte, animasyonlu kedilerden daha fazlası ortak noktaya sahip. Splatoon ve belirli anime türleri, abartılı bir tarza sahiptir, ancak sizi medya ile meşgul tutan güçlü bir merkez mekanik veya duygu sağlamaktadır. Böylece, mürekkep kanonunu ateşlerken veya üzerinde kayarken, Japon Pop/Rock müziğinin destansı gitar riffleri, neşeli davul sesleri ve büyük tonlamaları sizi, bayrağı sallayan kedinin zaferine yönlendirsin.
\nExclusive 15% Off for Teachers, Students, Military members, Healthcare professionals & First Responders - Get Verified!