Şahitlik: David Bazan'ın Süregelen Mirası

resim DavidBazan.com'dan

David Bazan'ın müziğiyle ilgili anlamlı deneyimleri olan birçok yirmili ve otuzlu yaşlardaki insanla konuştum. İster Pedro the Lion dönemindeki karşı kültürel dünya görüşü olsun, “Hristiyan” bir sanatçının (o zamanda) cesur, tartışmalı sözler söylemesiyle dinleyicileri şok etmesi ve sersemletmesi olsun, ister anlattığı hikayelerin yürek parçalayıcı ve rahatsız edici doğası olsun, Bazan, her müzikal aşamasında insanlık ve kendisi hakkında acımasızca dürüst gerçekler sunuyor. "...Ruhun sesi, lütfen sus diyerek yalvarıyor," ve "...o şekilde doğal olarak şirket sahteciliğinin tadını çıkaracaklar" gibi sözleri unutmak neredeyse imkansız. Ve başka hangi sanatçının hikayelerinde, bir kadının kocasını öldürmesi, bir çocuğun ormana düşüp yılan tarafından ısırılması ve bir adamın psikotik bir arkadaş tarafından bağlanıp canlı canlı yakılması gibi rahatsız edici hikayeleri duyuyoruz?

Bazan'ın işinde bu kadar büyüleyici olan belki de yaşanan olumsuz gerçekleri yakın ve canlı detaylarla düşünmeye zorlamasıdır; ilk dinleyişte huzursuz hissedip eserini sonsuza dek terk etme veya tekrar tekrar incelemek ve düşünmek üzere dönme şansınız var, büyük ihtimalle unutulması kolay olmayan bir fikirle baş başa kalacaksınız. Yine de, Bazan sözleri ve fikirleri bakımından vaaz veriyor mu? Sanmam. Aksine, dinleyiciler olarak David Bazan'ın kalbi ve zihni hakkında sadece küçük bir kesit alıyoruz gibi görünüyor. Onun sözleri, günlük ve sürekli olarak mücadele ettiği şeylerin dışavurumu ve o, birçoklarımız gibi, sadece ne yapacağını anlamaya çalışıyor gibi görünüyor.

Bir kez bile onun konserlerinden birine katılan herhangi biri, seyirciye (kalabalığın büyüklüğü ne olursa olsun) şu soruyu sorduğu o soru bölümünü bilecektir: "Bu noktada herhangi bir sorusu olan var mı?" Kişisel olarak deneyimlediğim kadarıyla, neredeyse bir düzine tam grup ve solo ev konserine katıldım, Bazan açık bir kitap. Onu yönlendirdikleri hiçbir soru, ne kadar kişisel ya da doğrudan olursa olsun, ona dürüstlük ve özgünlükle cevap vermekten çekinmediğini görmedim. İnsanları öncelikle Bazan'ın müziğine çeken bu tür bir açıklığın olduğuna inanıyorum ve onu canlı görmek, Control, Achilles Heel ve Bazan solo kaydı gibi kayıtlarla etkileşime geçtiğimiz kişiliğin çok doğal bir uzantısı gibi hissediliyor.

Evet, bu kayıtlar harika, ama Bazan’ın işinin Pedro the Lion ile bittiğini düşünen insanlarla karşılaştığımda kalbim kırılıyor. Gerçekten de bunun tam tersi. Daha üretken bir durumda; hala çok düzenli turluyor ve Pedro albümlerinden daha güçlü, hatta iyi olan duygusal ve içsel sorgulamalara yönelik kayıtlar üretiyor.

Örneğin, Ekim 2014'te Passenger String Quartet ile bir tur ve Pedro the Lion, Headphones ve Bazan kataloğundan yeniden düzenlenmiş ve yeniden hayal edilmiş şarkılar içeren bir albüm için ortaklık kurdu. Akustik ile hitlerini çalan Bazan, dört kişilik bir yaylı çalgılar dörtlüsü eşliğinde? Tek soru: Bu albümü neden hala almadınız? Geçen kış Denver'a geldiğinde bu turu görme ayrıcalığını yaşadım ve sonuçlar harikaydı. Bazan’ın boğuk sesi ile senfonik yaylı çalgıların yankısı birbirini tamamlayan bir uyum yaratıyor ve bu yıllardır olmalıydı. Ve en iyi kısım? Albümün adı Bazan + Passenger String Quartet: Vol. I olarak belirlendi, bu yüzden yakında bu iki sanatçının tekrar bir iş birliği yapacağını düşünüyorum.

En son olarak, Bazan Bazan Monthly Volume I ve Volume II adlı albümleri çıkardı. Bunlar sadece onu yeni müzikal alanlara yönlendiren olağanüstü albümler değil, aynı zamanda hayranlarına doğrudan dağıtım konusunda ilginç bir deneyim sunuyor. Bu süreç şöyle işledi (ve devam ediyor): David her ay beş ay boyunca iki yeni şarkı kaydetti ve bunlar dijital olarak e-posta abonelerine ulaştı. Dinleyicilerin şarkıları bireysel olarak satın alma veya tüm albümü baştan düşük bir fiyatla satın alma seçeneği vardı (ayda 2 şarkı x 5 ay = 10 yeni şarkı, yani tam uzunlukta bir albüm). İki şarkı setlerinden her biri, renkli sınırlı sayıda 7” vinyl'e basıldı ve her biri kendi özgün kapak sanatına sahipti. Bu parçalar Spotify'da yok, iTunes veya Amazon'da da mevcut değil, bu yüzden temelde bunları almanın tek yasal yolu doğrudan Bazan'dan temin etmek (bu DAHİCA). Bu model ile, hayranlar David'e doğrudan destek oluyor ve sanatçıya ödeme yapmadan önce karın büyük bir kısmını alacak olan üçüncü taraf bir dağıtımcıya ödeme yapmıyor. Bildiğimiz kadarıyla, Volume III David bu tura çıktıktan sonra çıkacak.

Bazan’ın sağlam hayranları için, elbette ki ben koroya sesleniyorum; sizler benden çok daha ileridesiniz ve bunları aylardır biliyorsunuz. Ancak son aylarda Pedro kataloğunu seven ve Bazan’ın mevcut çalışmaları hakkında hiçbir şey bilmeyen yeterince insanla karşılaştım ki bu durumu ele almak gerekiyordu.

Yani, eğer gece 3'te donan plajda yürümüşseniz, yakın zamanda bir ayrılıktan dolayı sarhoş ve öfkeli bir durumdaysanız ve Control o anda dinlemek için tam doğru albümse, ya da kolejde ilk Bazan solo albümünü dinlediyseniz ve bu, ailenizin inancından edindiğiniz her bir şeyi sorgulamanıza neden olduysa, o zaman şunu söyleyebilirim: bu tür uyanış ve değişim deneyimleri tekrar yaşanabilir ve David Bazan, düşünce ve acının seslendirilmesidir. Bunu biraz alaycı bir dille söylüyorum, çünkü onun günümüzde yaptığı her şey depresif malzemeden oluşmuyor, ama hepsi her zamanki kadar düşünceli ve yaşam, inanç, zayıflık ve gerçeklik hakkında durmamız gereken soruları gündeme getiriyor.

Doctor Gaines, eşi ve kızıyla birlikte Denver, CO’da yaşayan bir yazar ve editördür. İlk romanı, THE SHOT, Ekim 2015’te Muzzleland Press tarafından yayımlandı. Eğlenceli ama gereksiz şeyler için @DoctorGaines üzerinden tweet atmaktadır.